burhindir yazıyor

                        Her şeyin nasıl başladığını hatırlamak benim için pek kolay olmuyor ve gün geçtikçe eski dünyadan kalanlar, zihnimde yeni bir yok oluş yolunda sürünüyor. Bombalar patladığından beri beş kış geçti, yılbaşına üç hafta kadar kalmıştı ve her şeyden habersiz eski dünyanın güzel evlerinden birinde ailem ile soğuk bir kış akşamı geçiriyordum. Gecemi parlatan o felaket bombalarının ne kadar göz alıcı ve ölümcül olduğunu hatırlıyorum. Ekonomik olarak sıçmış olan ülkem doğal olarak bu tarz bir nükleer  kıyametin altından da kalkamadı, şuan Anadolu'da en azından benim bildiğim bir devlet artık yok. Dünyadaki gelişmiş bir çok medeniyetin de bu tarz bir felaket karşısında iyi bir sınav verdiğini pek sanmıyorum.  B eş kıştır organize insan toplulukları namına sadece birbirleriyle kavga eden serseri sürülerini görüyorum, eski Körfez bölgesinden merkeze kadar ufak tefek yerleşimler var ama toplasan tüm Samsun'...

Aşkını ve vücudunu kucaklamaya aç yatağım Kollarımın arasında yeni doğmuş bir şiir gibi Şehvetli ve sıcaksın Diri ve istekli bedenin kucağıma geliyor O kadar ezberlenesi yeri varken o güzel vücudun'un Yüzünü tercih ediyorum Çüknkü yüz hatlarında eski bir halkın acısı ve ateşi var İblisin ateşini kıskandıracak o ateş Ne de kutsal bir ateştir o ateş  Tenine yüreğinden yansıyıp Benim sıcaklığımla buluşan ateş. Ateşimiz ve aşkımız içinde  İki çift elimle yüreğini, ruhunu ve giysilerini  Temmuz gecesi ateşinde soymaya aç nefsim Utanmazca öpüyor okşuyor ve seviyordu seni bu kirli vücut Aman tanrım o nasıl bir şehveti Şayet cehennem görse bu iki aşığın günahlarını İmrenirdi dibine kadar. - Anadan üryan şekilde  Ormanda kaybolmuştuk Aramadan bulmuştuk birbirimizi Ormanda, Tanrının yaratmış olduğunu unuttuğu bir gölde Sarıyorduk bedenlerimizi birbirine Öpmek vardı akılarda  Sonra tabi öpmek ne kelime Adeta gölün suyunu içen aşık kuşlar gibi birbirimizi içiyorduk  So...