burhindir yazıyor

"Eşcinsel hakları için şehit olmuş bir siyasetçi" 1930 yıllında New York'da doğmuş olan  Harvey Milk'in etkileyici ve ilham veren hayat serüveni kendisinin 1972 yıllında San Francisco'ya taşınması ile başladı. Harvey Milk'in Gençliği  Harvey, New York da doğup büyümüştü ve 42 yaşına kadar cinsel kimliğini toplumdan gizlemeyi tercih etmişti, 1972 yılında Milk ABD içinde o günlerde birçok karşı kültür (Siyahi hareketi, Eşcinsel hareketi, Hippi hareketi ve daha niceleri)  hareketlerinin aktif olarak hayat bulduğu San Francisco'ya taşınması, kendi karakteristik yapısında birçok önemli noktayı değiştirdi. Milk, San Francisco'da Gay ve Lezbiyenlerin kitlesel  göçünü yaşayan Castro Mahallesine yerleşmişti ve burada kamera mağazası açmıştı. 1973'te belediye başkanlığına adaylığını koymuştu, bunu yaptığı sırada medyadan eşcinsel olduğunu saklamıyor, aksine bunu bir popülarite aracı olarak kullanmaktan geri durmuyordu. Yürütüğü seçim kampanyası alışılmışın d...

 Fetişizm Cinsel Fetişizm ya da diğer adıyla Erotik Fetişizm, cinsellik ile alakası olmayan cansız bir nesneye ya da bir duruma karşı olan cinsel bir arzudur. İnsanlığın varoluşundan beri doğal bir süreç içerisinden devam ettirdiğimiz cinsel ilişki insanların zevk almasını ve üremesini sağlamasından dolayı insani ihtiyaçlarımız içinde önemli bir yer almaktadır. Ancak cinsel amaca hiç elverişli olmayan bir bölümü (saçlar, ayaklar) ya da tercihen sevilen nesneye, (giysi parçaları, çamaşır) duyulan bu arzunun cinsel tatmine varabilmek için birçok insan tarafından kullanılmasının sebebi nedir?  Alışılmış normal cinsellik insanlığın binlerce yıldır sürdürdüğü bir rutindir ve insanlar bu sıradanlığın verdiği bunalmadan dolayı kendisinde cinsel çağrışım uyandıran nesneleri ya da belli durumları arzulayabilir. Cinsel Fetişizm bir nevi bireyin cinselliği kendisi için eğlenceli ve sıra dışı bir hale getirme çabasıdır. Cinsel Fetiş arzusu normal cinsel amacı destekler nitelikten çıkıp an...

 Sıcak bir yazıyı paylaşacaktım Temmuz gecesi serinliği ve sıcaklığı kokan bir yazıyı Sonra asırlarca susacaktım hiç bir şey demeyecektim  o güzelliğin karşısında ne diyebilirdi bir Adem oğlu.

 Başlayamamak Kış ayazında terk edilen karanlık yüzümle kaldık baş başa, ne yapmak istiyorum ne yapacağım ve nasıl başlayacağım hepsi  sadece hayat soruları. ne istiyorum bu hayattan ? ben burhindir. modern zamanın jack kerouck u olacağım. asya diyarını gezeceğim o zaman diyeceğim dinyaya. haykıracağım tüm kanım ve şarabımla BEN BURDAYIM VE YAŞIYORUM DÜNYA. Ben benden olur senin diyarı terk eyleyen hatıranda. Planlar programlar fiyakalı ortamlar. hepsinin canı ceheneme bu kadar bunalmanın ve kaybolmamım sebbi çok açık. özden kopuş. ben diyar diyar gezen o adamım. özümü inkar eylersem, kimselere hayrım olmaz. olamaz. Senin güçlü kalmak için kadına, paraya, dostlara ihtiyacın yok. Kendini bulmaya ihtiyacın var. Senin sen haline getir burhanım. kalk ve tekrar kendin ol. gülmeyi her şeyden çok seviyorsun adamım. bunu da böyle mümkün kılacaksın. nereden mi başlanacak. formasyon sınavlarını hallet. youtuba başla.  motivasyon bekleme. her şey başının üstünde dahi olsa. o masaya ...

Zincirsiz bir çığlık atıyorum bilinen tüm cennet dağlarını inleten Vadettiğin cennetten kaçıyorum Adımlarımın tanrı kadar özgür olduğunu sanarak kaçıyorum O telaşlı adımlar ile kendi dünyamın sonuna koşuyorum Ruhumun kanatları tarafından bile yolunsa bu yolda Akıttığın kanı şarabım diye içmeye yemin ediyorum Neredesin ? sana haykırıyorum! sana isyan ediyorum! Duymaz mısın ? Görmez misin be adam! Huzurun neredeyse çağır da secdene kapanmayayım Yaratıysan gel de sohbetini edelim Niye yaptın böylesine büyük bir trajediyi Göremediğim en büyük komedyensin

 Her şeyin nasıl başladığını hatırlamak benim için pek kolay olmuyor ve gün geçtikçe eski dünyadan kalanlar, zihnimde yeni bir yok oluş yolunda sürünüyor. Bombalar patladığından beri beş kış geçti, yılbaşına üç hafta kadar kalmıştı ve her şeyden habersiz eski dünyanın güzel evlerinden birinde ailem ile soğuk bir kış akşamı geçiriyordum. Gecemi parlatan o felaket bombalarının ne kadar göz alıcı ve ölümcül olduğunu hatırlıyorum. Ekonomik olarak sıçmış olan ülkem doğal olarak bu tarz bir nükleer  kıyametin altından da kalkamadı, şuan Anadolu'da en azından benim bildiğim bir devlet artık yok. Dünyadaki gelişmiş bir çok medeniyetin de bu tarz bir felaket karşısında iyi bir sınav verdiğini pek sanmıyorum.  B eş yıldır organize insan toplulukları namına sadece birbirleriyle kavga eden serseri sürülerini görüyorum, eski Körfez semti bölgesinden merkeze kadar ufak tefek yerleşimler var ama toplasan tüm Samsun'da bin tane akıllı canlı anca vardır. İnsanlıktan tekrar bir medeniyet s...